DİL GELİŞİMİ
1.1. Tanımı ve Önemi
Dil, , iletişimi sağlamada araç olarak kullanılan sesler, sembol ve sözcükler gibi temel
birimleri içine alan insanlara özgü bir sistemdir. Geniş anlamda ise dil; duyguları
düşünceleri, tutumları, inançları ve değer yargılarını aktarmak, algılanan ve yaşanan
olaylarla ilgili bilgileri soru sorma, emir verme, istekte bulanma gibi işlevler ile ortaya
çıkarmak için kullanılan bir araçtır. Her dilde, sembolleri birleştirmek ve yeni semboller
yaratmak için kurallar vardır. Konuşma dilin sese dönüştürülmüş biçimi olarak ifade edilir.
Her dilin sesle ifadesi vardır. Fakat sesler, dilden dile değişebilir.
Dil gelişimi; seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin kazanılması, saklanması ve
dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasını içeren bir süreçtir. Bireyin doğasında dil ile
iletişim kurma, isteklerini duygu ve düşüncelerini iletme ihtiyacı vardır. Dil gelişimi,
doğumdan itibaren başlar ve yaşam boyu devam eder. Dil ve öğrenme arasında önemli bir
ilişki vardır. Dil, öğrenmeyi kolaylaştırır. Öğrenme sürecinde ise çocuğun dili gelişir. Dil
gelişiminde, sesin duyulması ve dili kullanabilecek ortamın bulunması gerekir. Çocuklar,
çevresindeki yetişkinlerin konuşmalarını taklit ederek dili öğrenmeye çalışırlar.
Dil gelişiminde ilk dönemler evrensel özellik gösterir. Farklı dilleri konuşan
toplumların çocuklarında dil gelişiminin ilk dönemlerinde benzer özellikler görülmüştür. İlk
yıllardaki bu evrensellik 18-32 aydan sonra, sosyal sınıf farklılıklarının etkisiyle yok olur.
Dilin bir başka özelliği de dil ile kritik yaş ilişkisidir. Dünyadaki bütün çocuklar,
kendi dillerini 2-5 yaşları arasında öğrenmektedir. Çocuklar, benzer dil yeteneği ile doğsalar
bile gelişimleri için gerekli ses uyarımlarını alamadıklarında (işitme engelli doğanlarda
olduğu gibi) dil yeteneklerinin köreldiği görülmüştür. Konuşmanın olmadığı bir ortamda
çocuğun konuşmayı öğrenemediği ortaya çıkmıştır
1.Dil, arzu ve isteklerimizi ifade etmek için kullanılır.
2. Dil, heyecan ve duyguları ifade eder.
3. Dil; olayları, nesnelerin durumunu açıklar.
4. Dil, kendi materyalini kendi geliştirirken en önemli aracı konuşmadır.
DİL GELİŞİMİNE UYGUN ETKİNLİKLER
0-6 ay arası
Bebeğin konuşma çabasını destelemek için onunla bol bol konuşabilir ve onu
dinleyebilirsiniz.
Çeşitli sesler çıkararak bebekle konuşabilirsiniz. Ardından bebeğin çıkardığı
sesleri taklit edebilir, bebeği yeni sesler çıkarması için destekleyebilirsiniz.
Bebekle bulunduğunuz mekânda onun görebileceği veya ilgisini çeken nesneleri
tanıtarak onlar hakkında konuşabilirsiniz.
Şarkı ya da ninni söylerken onun yüz mimiklerini taklit edebilirsiniz.
"Ce" oyunları gibi oyunları oynayarak karşılıklı iletişimi geliştirebilirsiniz.
İsmini söylediğinizde size bakmasını teşvik edebilirsiniz.
İletişim çabasıyla çıkardığı bütün sesler için olumlu ifadeler kullanabilirsiniz
("Ne güzel gülüyorsun!" gibi).
Bebeğe değişik mesafelerden teypten müzik dinletebilirsiniz. Odanın farklı
yerlerinden davul, zil, çıngırak, tahta ya da metal kaşık vb. kullanarak sesler
çıkararak bebeğin tepki vermesini sağlayabilirsiniz.
6-12 ay arası
Bebeğe birbirine vurduğu zaman ses çıkarabileceği materyaller, buruşturduğu
zaman ses çıkaran renkli kâğıtlar, naylon gibi malzemeler vererek oynaması için
teşvik edilebilirsiniz.
Bebekle konuşurken bebeksi konuşmalar ve yanlış telaffuzlar yapmadan, onunla
doğal, basit, yavaş, anlaşılır ve kısa tümcelerle konuşabilirsiniz.
Seslerin farkına vardıkça (örneğin telefon çaldığında) ne olduğunu
anlatabilirsiniz. Çıkardığı seslerin doğru telaffuzlarını tekrarlayabilirsiniz.
Bebeğin sözcük ile nesne ilişkisini anlaması için kelimeleri uygun zamanlarda
söyleyebilirsiniz. Örneğin dedesini görünce “dede” derseniz duyduğu veya
gördüğü nesnelerin ilişkisini daha kolay anlayabilir.
Bebekle konuşurken konuşmasını beden dilinizle ifade edebilirsiniz. Jest,
mimik ve hareketlerle çocuğun daha kolay anlamasını sağlayabilirsiniz. Bir
nesnenin ismini söylerken ona doğru bakabilir veya el ile işaret ederek nesneyi
gösterebilirsiniz.
Ne söylediğinizi anlaması için ona zaman tanıyabilirsiniz.
İsimleri, olayları, günlük etkinlikleri tanımlamak için aynı ifadeleri
kullanabilirsiniz. "Ayşe'nin banyosu", "uyku zamanı", “banyo zamanı”, “şimdi
yemek zamanı” gibi.
Parmak oyunları oynayabilirsiniz.
Kitaplarla tanıştırıp kitapta bulunan, basit ve günlük yaşantısında çok
karşılaştığı nesneleri isimlendirebilirsiniz.
12-18 ay arası
Çocukla iletişiminizde basit ve kısa tümceler kullanabilirsiniz.
Doğal bir formda, ancak yavaş, anlaşılır ve açık konuşabilirsiniz.
Çocuğun sözcük kazanımı için tercihli sözcüklerle soru yönelterek model
olabilirsiniz. Örneğin elma ya da muz ister misin? gibi.
Oynayabileceği bazı oyuncakları sağlayabilirsiniz. Örneğin oyuncak bir telefon,
konuşma taklitleri yapabileceği en iyi oyuncaktır.
18-24 ay arası
Yaptığınız etkinlikleri ve ne olduğunu anlatarak tanımlayabilirsiniz.
Birlikte bazı günlük etkinlikler yapabilir, böylece konuşacak çok şey
oluşturabilirsiniz.
Çocuğun oyun içinde gerçek nesnelerle oynamasını teşvik edebilirsiniz.
Örneğin, gerçek yiyeceklerin kullanıldığı bir çay partisi gibi.
Resimli olay ya da nesne kartlarıyla grup oyunları oynayabilir, bulmacalar
çözebilirsiniz.
Mümkün olduğunca sık sık kitap okuyabilirsiniz. İsim ve objeleri tekrar
edebilirsiniz. Resimli bez kitapları kendi kendine tutmasını, karıştırmasını
sağlayabilir; tanıdık objeleri gösterip, isimlerini söyleyebilirsiniz. Çocuktan
tekrarlamasını isteyebilirsiniz.
Geçmişten, günümüzden ve gelecekten söz edebilirsiniz (Bugün ne yaptınız?
Yarın dede gelecek gibi).
Eğer çocuğun çıkarabildiği bir ses varsa (örneğin baa), bu sesle başlayan ve
çevresinde bulunan nesneleri öncelikle sözcük dağarcığına kazandırmayı
hedefleyebilirsiniz. Örneğin bardak gibi. Bu sözcüğü basit tümcelerde ve
duruma uygun ifadelerin içinde kullanabilirsiniz.
Hedeflediğiniz ve çıkarabildiği sese ilişkin sözcük kartları oluşturabilirsiniz. Bu
kartlarla evin içinde çeşitli oyun ortamları hazırlayabilirsiniz. Karttaki sözcüğü
göstererek ismini söyleyebilirsiniz. Sözcüğün nasıl söylendiğini duymasına
yardımcı olabilirsiniz. Bazen ona da sorarak isimlendirmesini isteyebilirsiniz.
Her ne şekilde isimlendirme yaparsa yapsın, doğru kabul edip, tekrar geri iletim
sağlayabilirsiniz (Örneğin Evet bu bir "bardak". Daha sonra /b/ sesiyle başlayan
diğer karta geçebilirsiniz. Kendi gelişim süreci içinde yalnızca onu
desteklemeyi hedefleyebilirsiniz.).
İyelik zamirini öğretebilirsiniz (“Bu benim arabam, bu senin araban” gibi).
2-3 yaş
Çocuğa yer bildiren sözcükleri öğretebileceğiniz oyunlar oynayabilirsiniz.
Örneğin "topu kutunun 'içine' koymak" ya da "masanın 'üstünden' atmak" gibi.
Çocuğa 10'a kadar saymasını öğretebilir ve sayma oyunları oynayabilirsiniz.
Yazmayı taklit edebilmesi için boya kalemleri ve kâğıt temin edebilirsiniz.
Diğer çocuklarla oyun oynayarak iletişim sağlayabilmesi için fırsatlar
yaratabilirsiniz.
Daha uzun ve karmaşık hikâyeler okuyabilir, masallar anlatabilirsiniz.
Kitap içinde bulunan eylemleri tanımlayarak onları kısa cümlelerle
anlatabilirsiniz. Anlattığınız cümlelerle ilgili her olaya ilişkin hemen soru
yöneltebilirsiniz. Her ne cevap verirse versin, tekrar sorunuzun yanıtını bir de
sizden duyması ona uygun konuşma modeli olmanız açısından etkilidir.
Örneğin "Evet, çocuk ayakkabısını giyiyormuş." gibi.
Çocuğun konuşmasına fırsat tanıyarak konuşmalarını dikkatle dinleyebilirsiniz.
Çocuğun konuşmalarında o, bu, ben gibi zamirleri kullanıp kullanmadığını
izleyebilir; bunları kullanması için çocuğa sorular yöneltebilirsiniz.
4-5 yaş
Çocukla konuşurken tam ve düzgün cümleler kurabilirsiniz. Nesneler üzerinde
konuşurken “bu”, “o” yerine, nesnenin ismini söyleyebilirsiniz. Örneğin “onu
bana ver” yerine “Kalemi ver.” gibi.
Çocuğun sorularını sabırla yanıtlayabilirsiniz. Kuru yaprakların üzerinde
yürürken, balık tutarken, evde otururken hep konuşabilir, sorularını
yanıtlayabilirsiniz. Çocuğa zenginleştirilmiş yakın çevre imkânı tiyatro, sinema,
müze, konser, maç gibi farklı etkinlikler sunabilirsiniz.
Büyük- küçük, sert- yumuşak gibi zıtlıklar içeren oyunlar oynayabilirsiniz.
Konuşmalarınıza zamana ilişkin kavramlar katabilirsiniz (bugün, yarın, daha
sonra, gelecek hafta gibi).
Çocuğa olaylara ilişkin hisleri ve duyguları hakkında konuşma fırsatı
tanıyabilirsiniz.
Kendinize ait sözcük oyunları, tekerlemeler, hikâyeler yaratabilirsiniz.
Sözcük bulma oyunları oynayabilirsiniz.
Çocuğun sorularını bıkmadan cevap verebilir, olayları sebep-sonuç ilişkisi
içinde anlatarak çocuğun sözcük bilgisinin artmasına, merakının tatmin
olmasına hem de olayları birbirine bağlamasına yardım edebilirsiniz.
Dil ötesi becerilere ilişkin oyunlar üretebilirsiniz ( örneğin bir sözcüğün hangi
sesle başladığının ya da bir sesle başlayan sözcüğün bulunması gibi fonolojik
farkında olmaya ilişkin etkinlikler)